28 Ağustos 2012 Salı

Kısa sürede güzelleşmek için; Ameliyatsız Güzellik



Genç ve güzel görünmek isteyenler, bıçak altına yatmadan, kısa sürede sonuç verecek estetik uygulamalara yöneliyor.

Bu alanda en çok tercih edilen yöntemse, lazer uygulamaları:
Esteworld Plastik Cerrahi Hastaneleri Medikal Direktörü Dr. Servet Terziler, lazer uygulamalarının, kısa süreli ve kolay olması nedeniyle tercih edildiğini söylüyor. Lazere, estetik cerrahide epilasyondan göz kapağı estetiğine, cilt lezyonlarının tedavisinden yara izlerinin ve cilt kırışıklıklarının giderilmesine, cilt tazelemeye kadar pek çok alanda başvuruluyor.

Deri çatlaklarına çare:

Fraksiyonel lazer, lazer ışığıyla, üst ve alt deride minik ısı hasarları yaratıyor ve derinin kendi kendini onarma mekanizmasını harekete geçiriyor. Kırışıklıkların giderilmesinde, yara ve akne izlerinin yok edilmesinde sıklıkla kullanılan fraksiyonel lazer, göz ve dudak çevresiyle göz kapakları gibi hassas bölgelerde dahi güvenle iş görüyor. Terziler, fraksiyonel lazerin, kadınların kabusu olan vücut çatlaklarının yok edilmesinde de etkili olduğunu vurguluyor ve bu sayede vücut çatlaklarının yüzde 40-80 oranında azaldığını belirtiyor. Fraksiyonel lazerlerin deride sivilce oluşumunu da azalttığı biliniyor.

Kılcal varislerin tedavisi:

Artık herkes biliyor ki varis, ayakta sık durulması gereken öğretmenlik, kuaförlük ya da oturarak çalışılan uzun yol şoförlüğü, sekreterlik gibi meslek-lere ait bir hastalık. Ancak Terziler, günümüz insanının hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle, varis görül-me sıklığının arttığını vurguluyor. Dr. Terziler, özellikle kılcal varis tedavisinin en etkili yolunun da lazer olduğunu belirtiyor.

Kişi, kendi kanıyla iyileştiriliyor:

Neştersiz uygulamalarda son dönemde en revaçta olan yöntemlerden biri de PRP. Bu, kişinin kanının trombosit yönünden zenginleştirilmesiyle yapılan bir uygulama. Kişiden alınan bir miktar kan, özel işlemden geçiriliyor ve trombosit oranı normalin 3 katına çıkarılıyor. Elde edilen özel sıvı, dokuları onarmakta kullanılıyor. Tedavi edilecek bölgeye enjekte edilen sıvı, o bölgedeki hücrelerin yenilenmesini sağlıyor.

Selülitlere karşı etkin silahlar:

Terziler, selülit tedavisinde en etkili yöntemlerin de LPG, Smoothshapes ve Velashape olduğunu belirtiyor. Radyofrekans, infrared, vakum ve mekanik masaj gibi dört sistemi bir arada barındıran Velashape, selülitlerin çapını küçülterek azalmalarına yardımcı oluyor. Kızılötesi ışıkla 5 mm. derinliğe kadar ısıtılan doku, radyo frekanslarla 20 mm. derinliğe kadar ısıtılıyor, vakum özelliği de dolaşımı artırarak ısının etkisi yükseltiliyor.

SmoothShapes ise, vücutta selülit oluşumunu tetikleyen yağ hücrelerini lazer ve ışık enerjisiyle şekillendiriyor. Terziler’e göre, bölgesel incelmede etkisi kanıtlanmış en iyi sistemse ultrashape. Bu yöntemde, böbrek taşlarını kırmakta kullanılan sistem, vücuttaki yağlar üzerinde deneniyor. UltraShape, istenmeyen bölgesel yağları sıvılaştırarak, vücut tarafından kullanılmasını sağlıyor. Ultrason dalgası, seçilen vücut bölgesindeki yağ hücrelerini hedefliyor ve kan damarı, sinirler gibi çevre dokulara zarar vermiyor. Kırılan yağ hücreleri, damar ve lenf yoluyla karaciğere taşınıyor ve orada besinlerden gelen yağ gibi işleniyor.

Botox uygulaması:
En az lazer sistemleri kadar tercih edilen ve kullanılan diğer uygulamaysa botox. En çok, göz kenarında oluşan kırışıklıkların, alın ve kaş ortası çizgilerinin, dudak ve burun kenarındaki kırışıklıkların doldurulmasında kullanılıyor. Bir çeşit bakteri tarafından salgılanan protein olan botox, sinirlerden kaslara olan elektriksel iletiyi bloke ederek, uygulanan bölgedeki kasın fonksiyonunu geçici olarak kaybetmesine neden oluyor. Bu özelliği terlemeyi önlemek için de kullanılıyor, kırışıklıkların giderilmesinde de.

Servet Terziler botox’un, alın bölgesindeki yatay çizgilerde, iki kaş arasında yer alan ve çatık kaş görünümüne yol açan çizgilerde, kaşların yukarı kaldırılmasında, burun ucunun kaldırılmasında, kısık gözlerin açılmasında üst ve alt dikey dudakta, sigara içimi çizgileri denen dikey çizgilerin giderilmesinde başaryla kullanıldığını vurguluyor.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Zayıflama ve vücut şekillendirme ile ilgili doğru bildiğimiz yanlışlar



* Pîlates ve yoga yaparak çok fazla kilo verebilirsiniz.


"Eğer aynı zamanda kalori yakan kardiyo egzersizleri ve diyet yapmıyorsanız, kilo vermeniz çok zor," diyor Los Angeles'lı spor eğitmeni Kit Rich ve pilates hareketleri arasında birkaç dakikalık kardiyo egzersizleri yapmanız gerektiğini belirtiyor.


* Kadınlar ağırlık çalışmalarıyla kaslarını geliştiremiyor.


"Bazı spor eğitmenleri bunu söylediğim için bana kızacaklar ama ağırlık çalışmalarıyla aslında kaslarınızı istediğinizden bile fazla geliştirebilirsiniz diyor Walters. Bu nedenle ağırlık yaparken, doğru ağırlıklara kaldırmaya özen göstermelisiniz. Abartıya kaçmamak gerek!


* Etkili sonuçlar için her gün spor yapmanız gerekiyor.


Aslında haftada üç ya da dört kere 30 dakika yapılan terletecek ağır egzersizler, haftanın her günü yapılan rutin egzersizlerden çok daha etkili. "Tabii ki 30 dakikalık egzersiz programında kardiyo ve ağırlık çalışmalarının eşit bir şekilde bulunması gerekiyor."

14 Ağustos 2012 Salı

Yaşlandıkça hangi vitaminlere ihtiyaç duyarız?




30’LU YAŞLAR

30 yaş civarında her iki cins de, her açıdan yeterli ve dengeli beslenmelidir. Genellikle kadınların anneliğe adım attığı bu dönemde, sağlıklı bir hamilelik geçirmek için folik asit desteği büyük önem taşır. Folik asidin en yoğun bulunduğu besinler; karaciğer, diğer organ etleri, kurubaklagiller ve yeşil yapraklı sebzelerdir.

30 yaşından sonra kadınlar daha fazla kalsiyum kaybetmeye başlarlar. Menapozla birlikte bu kayıp hızlanır ve osteoporoz belirtileri (kemiklerde zayıflama, ağrı) görülebilir. Kalsiyumun emilmesi ve vücut tarafından tam olarak kullanılabilmesi için D vitamini ve genel sağlığın korunmasında vitaminler önemlidir. Kadınlar, 30'lu yaşlardan sonra, süt ve süt ürünlerini daha çok tüketmeli, güneş ışığından daha fazla yararlanmalı ve egzersize önem vermelidirler.

Ayrıca A, E ve C gibi antioksidanlar; stres, çevre kirliliği, alkol ve de hayvansal yağlarla yüklü bir diyetin zararlı etkilerine karşı mücadelede yardımcı olur. Antioksidan besin ögelerinin bir diğer yararı ise sağlıklı sperm üretiminde etkili olmalarıdır.

40’LI YAŞLAR

Kadınlar bu yaşlarda kilolarına çok dikkat etmelidir, menopoz döneminde olup fazla kilolu olan bir kadının meme kanseri olma riski fazladır. Bu nedenle selenyum ve E vitamininden zengin besinler olan ceviz, badem, Brüksel lahanası, havuç vb ürünleri sıklıkla tüketmelidirler. Ayrıca yaşlanma ve uykusuzluğun geliştiği bu dönemde, hormonların değişime uğraması ile ruhsal dengesizlik, depresyon gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Özellikle B12 vitaminini tüketme sıklığı artırılmalıdır. Et ve ürünleri, süt ve ürünleri, balık, yumurta gibi hayvansal yiyecekler B12 vitamininden zengindir.

Erkeklerde ise 40lı yaşlarda koroner kalp hastalıklarına yakalanma riski çok yüksektir. Yağlı tohumlar (fındık, yerfıstığı, badem ve ceviz) içerdiği lif (posa), E vitamini, magnezyum ve omega 3 yağ asitleri sayesinde kalp - damar hastalıkları açısından son derece yararlıdır. Ancak enerji içeriklerinin çok yoğun olduğu ve günde 1 avuç kadar tüketilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

50’Lİ YAŞLAR

Bu yaşlarda erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda kemik hastalıkları sıklıkla karşılaşılan bir tablodur. Bu yaştaki kadınlar 40’lı yaşlarda aldıkları vitaminlere devam etmeli ancak E vitamini desteğini artırmalıdırlar. E vitamini, cilde faydalı olduğu kadar vücudun kalp, sinir, bağışıklık sistemleri için de faydalı bir vitamindir. Vücutta ödem ve kramp için de E vitamini yardımcı olacaktır.

Ayrıca yaşla beraber vücuttaki vitamin B6 miktarında azalma olduğundan bu yaşta vitamin B6 gereksiniminin arttığı görülmektedir. Bu açıdan patates, yeşil yapraklı sebzeler, tam buğday unu, bulgur gibi besinlerin tüketim sıklığı artırılmalıdır.

12 Ağustos 2012 Pazar

BB Kremler: Yeni Merakımız :))



Almanya'da keşfedilen, uzakdoğuda cilt görünümüne olpdukça önem veren Kore ve Japon bayanları arasında populer olan BB kremler artık ülkemizde de ilgi çekmeye başladı...Cildi yenileyen, koruyan, kusursuzlaştıran BB kremler birçok ünlü kozmetik markası tarafından üretiliyor. Peki hangi BB kremi kullanmalıyız?

Piyasadaki BB kremlere bir göz atalım ;))



Garnier Skin Renew BB Cream Miracle Skin Perfector

Koyu ve açık tenli kadınların kullanımına uygun iki farklı tonu bulunan Garnier BB krem, içeriğindeki C vitamini ve Mineral Pigmentler sayesinde cildi 24 saat nemlendiriyor. Ürün aynı zamanda sizi UV ışınlarından koruyor, yorgunluk izlerini yok ediyor, cildinizdeki kızarıklıkları, çizgileri, kusurları ve lekeleri gizliyor.







Missha Perfect Cover BB Cream

Missha sizlere iki farklı BB krem alternetifi sunuyor. Bunlardan ilk cildinizdeki lekeleri, sivilce ve pürüzleri kapatırken 42 koruma faktörüyle sizi güneşin zararlı etkilerinden koruyan Missha BB Cream SPF 42. Ürün aynı zamanda cildinizi nemlendirirken mat bir görünüm de sağlıyor. İkinci ürün ise BB Cream SPF 25. Bu üründe diğerleri gibi leke, sivilce ve pürüzler üzerinde oldukça etkili. Farkı ise koruma faktörü diğerine oranla daha düşük. Ayrıca cildinize daha canlı, nemli ve parlak bir görünüm sağlıyor.




Estee Lauder Daywear BB cream

35 koruma faktörüyle cildinizi güneşin zararlı etkilerinden koruyan Estee Lauder BB krem, diğer kremlerle karşılaştırıldığında biraz daha yoğun. Ancak içine günlük kullandığınız nemlendiriciden biraz ekleyerek bu sorunla baş edebilirsiniz.








Sephora Smashbox Camera Ready BB Cream SPF 35

Smashbox kozmetik markalar arasında en çok tercih edilen markalardan biri. Söz konusu BB krem olduğunda da bu durum değişmiyor çünkü Smashbox bu konuda da bir fark yaratmayı başarmış. Diğer bir çok markadan farklı olarak Smasbox’ın BB kremi kokusuz. Dolayısı ile bu ürün alerjik bünyeye sahip kullanılanlar için iyi bir seçenek.





Clinique Age Defense BB Cream SPF 30

Bazı BB kremler içeriklerinde bulunan koruyucu faktör sebebiyle cildinizin rengini sarartabiliyor. Ancak Clinique BB kremle böyle bir sorun yaşamıyorsunuz. Formülü oldukça hafif olan bu ürün cildinize ağırlık yapmadan doğal bir güzellik katıyor. Eğer cildinize biraz daha renk katmak istiyorsanız, bu ürünü baz olarak kullanabilir ve üzerine fondöteninizi uygulayabilirsiniz.







Dior Hydralife BB Cream

Eşsiz güzellik kremi, cilt bakımının nemlendirici ve koruyucu özelliklerini birleştirerek muhteşem bir cilt bakımı sağlıyor. Eğer sizde daha sıkı, genç ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak istiyorsanız Dior’un yeni nesil formüllerle geliştirilmiş Hydralife BB kremini mutlaka denemelisiniz.