3 Nisan 2012 Salı

Kadınların Mutlaka Yaptırması Gereken Sağlık Taramaları



Kadınların yarıdan fazlası kanserden korunmak için hiçbir şey yapmıyor, üçte biri hayatında hiç jinekoloğa gitmemiş.Bugüne kadar ihmal ettiğimiz sağlık taramalarını artık ertelemeyelim. Çünkü biliyoruz ki erken tanıya giden yolda sağlık testleri yaşamsal önem taşıyor.
Kendimize yaptırmamız için söz vermemiz gereken testler şunlar: 

Mamografi ile meme muayenesi

Kadınların 20 yaşından sonra her iki memesini de ayda bir kez kontrol etmesi ve 2-3 yılda bir doktor muayenesinden geçmesi gerekli. Kadınlar, 40 yaşından itibaren her yıl mamografi çektirmeli ve eğer birinci derece akrabalarda meme kanseri varsa, sıkı takip altında olmalı.
Mamografide, düşük doz x-Ray, yani iyonizan radyasyon üreten bir tüp ile meme incelenir. İnceleme için hasta mamografi denilen röntgen cihazının önüne oturtulur. Meme x ışınına duyarlı bir levha üzerine yerleştirilerek sıkıştırılır. Ardından radyasyon verilerek, her iki memenin iç yapısının görüntüleri filmde oluşturulur.
Mamografi sayesinde meme kanseri henüz ele gelen bir kitle olmadan, yani kireçlenme aşamasındayken tespit edilebiliyor.

Vajinal ultrason

Uzmanlar, yakınması olsun ya da olmasın her kadının yılda bir kez ultrason muayenesinden geçmesi gerektiğini söylüyor. Vajinal yolla yapılan ultrasonda, iç organlar çok daha net bir şekilde izleniyor.
Yumurtalıkları ve rahmi daha iyi görebilmek için ince bir sonda vajinaya yerleştiriliyor. Ekranda beliren görüntü, kadının sağlığı hakkında bilgi veriyor. Jinekolojik ultrason ile karın organları, özellikle de rahim, yumurtalıklar ayrıntılı bir şekilde değerlendiriliyor. Rahmin yapısı, pozisyonu, büyüklüğü, rahimden kaynaklanmış tümörler, miyomlar saptanabiliyor. Bunların yanı sıra rahim içi zarı, yani endometrium değerlendirmesi de yapılıyor. Aynı şekilde yumurtalıkların yapısı, yumurta geliştirme kapasiteleri, yumurtalık kistleri saptanabiliyor.

Kadın doğum muayenesi ve vajinal smear

18 yaşını aşmış ve aktif cinsel yaşamı olan her kadın yılda bir kez düzenli olarak pap smear testi yaptırmalı. Çünkü bu test sayesinde jinekolojik kanserler arasında ikinci sırada yer alan rahim ağzı kanseri, çok erken aşamada teşhis edilebiliyor.

Kemik yoğunluğu ölçümü

Menopoz ile kendini gösteren kemik kırılmaları riski, osteoporoz tanısı ile konuyor. Özellikle ailede osteoporoz hastasının varlığı, kemik mineral yoğunluğu ölçümünün önemini artırıyor. Kemik mineral yoğunluk ölçümü, hiçbir hazırlık gerektirmeden, vücuda bir zarar vermeden, özel bilgisayar programı ve hassas ölçüm yapan dansitometri cihazlarıyla yapılıyor.

Uzmanlar menopoza girene kadar en az bir kez ve menopoza girdikten sonra mutlaka kemik yoğunluğunun ölçülmesi gerektiğini söylüyor. Kemik erimesi en fazla menopozdan sonraki ilk 5 yıl içinde görülüyor. Bu süreçte genellikle 2 yılda bir ölçüm öneriliyor.

Kan tahlilleri 



Düzenli olarak yaptırılan kan tahlilleri, genel sağlık durumu hakkında bilgi veriyor. Herhangi bir yakınma olmasa da, kişilerin 35 yaşından itibaren 2 yılda bir kan tahlili yaptırmasında yarar var. Damardan kan örneği alındıktan sonra laboratuvarlarda alyuvar ve akyuvarların durumuna bakılıyor, lökositler inceleniyor. Testlerden alınan sonuçlara bakılarak vücutta enfeksiyon ve alerjik bir durum olup olmadığı tespit edilebiliyor. Kolesterol ve kan şeker değerleri hakkında bilgi ediniliyor.

Daha çok 40’lı yaşlardan sonra görülen gut hastalığının teşhisi için kandaki ürik asit bakılması ve özellikle menopoz sonrasında kalsiyum vs’nin değerlendirilmesi için kan elektrolitlerinin (sodyum, potasyum, kalsiyum) kontrol edilmesi gerekiyor.

Gastroskopi ve kolonoskopi
Mide-bağırsak sisteminin değerlendirilmesi için 40 yaşından itibaren 50 yaşına kadar her 5 yılda bir, 50 yaşından sonra her 3 yılda bir gastroskopi ve kolonoskopi yaptırılmalı.
Kolon kanseri, en sık görülen kanser türleri arasında üçüncü sırada yer alıyor. Sinsi tehlike, özellikle 50 yaş ve üzerindekileri tehdit ediyor.

Kolonoskopiyle kalın bağırsağın tümü incelenebiliyor. Çekim sırasında hastalar tomografi cihazına yatırılıyor ve kalın bağırsağa hava verilerek iç bölgenin görülmesi sağlanıyor. İşlem sonunda verilen hava geri alınıyor. Kolonoskopi yöntemiyle hekim ileride tümöre dönüşebilecek polipleri teşhis edebiliyor. Poliplerin cerrahi yöntemlerle alınması sayesinde, kolon kanseri oluşma riski önlenmiş oluyor.

Tonometre ile göz taraması
Göz tansiyonu (glokom) yaptığı sinir hasarı ile körlüğe neden olabilen bir göz hastalığıdır. İlaç tedavisi ve lazer ile körlüğün önüne geçilir, ancak bu da erken teşhisle mümkündür. Dolayısıyla körlük riskine karşı glokomun rutin muayenelerine en geç 40 yaşında başlanmalı. Ancak ailede glokom hastası varsa bu testler daha erken yaşlara alınmalı.
Göz içi basıncında genel adı tonometre olan cihazlara başvuruluyor. Retina kontrolünde, gözün arka bölümünü görebilmek için gözbebeği damla formundaki ilaçlarla genişletiliyor.
Göz içi basıncı, tonometre cihazından kontrollü bir şekilde hava püskürtülmesiyle ölçülüyor.
Kalp için efor testi


Uzmanlar, 40 yaşını geçmiş her kadının yılda bir kez kardiyolojik check-up’tan geçmesini öneriyor. Ailede kalp krizi hikayesi bulunanlar içinse bu check-up daha erken yaşlarda yaptırılmalı. Efor testi, bu yaşamsal önem taşıyan check-up’ta başvurulan yöntemlerden biri.

Test, çoğunlukla koşu bandında uygulanır. Yaklaşık 10 dakika süren test sırasında kalp ve kalp kapaklarının durumu ile işleyişi hakkında bilgi veren EKG sürekli izlenir, belirli aralıklarla damar basıncı ölçülür. Efor testi egzersizi ritim ve ileti bozukluklarını araştırmak amacıyla yapılır. Bu sayede kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları da ciddi boyutlara ulaşmadan tedavi edilebilir.

Cilt muayenesi
Özellikle vücudunda çok sayıda ben bulunanlar ve ailesinde cilt kanseri hikayesi olanlar, yılda bir kez dermatoloğa muayene olmalı. Çünkü benler, ölümcül bir kanser türü olan melanom riski taşır.
Melanomda yeni tanı yöntemi, dijital dermatoskopidir. Bu yöntemde yağlanmış deri yüzeyi ışıklı bir büyütme sağlayan dermatoskop ile incelenir. Vücuttaki benlerin haritası oluşturularak noktasal lokalizasyonlar belirlenir. Ardından her bir ben için dermatoskopik görüntü alınır ve kaydedilir. Böylece bir sonraki kontrolde elde edilecek görüntüyle karşılaştırma şansı sağlanır.

Tükürük testi
Dişlerde ciddi bir sorunla karşılaşmamak için her yıl düzenli olarak diş hekimi ziyaret edilmeli. Diş ve diş eti problemlerinin tespitinde, doğal bir koruyucu olan tükürüğün test edilmesi önemli. Bu test için tükürüğünüzün incelenmesi yeterli. Testte tükürüğün kimyasal ve mikrobiyolojik yapılarına bakılıyor. Bu sayede çürüklerin önemli bir sağlık sorununa neden olması önleniyor.

0 yorum:

Yorum Gönder